BANKADAN KREDİ ÇEKEREK EV-ARABA ALMAK CAİZ Mİ? #shorts #kredi #dini #ev #kredi Banka Kredi – 2022
#kredi #kredikartı #kredinotu
46 Şahıs Okudu – 0 Şahıs Beğendi Sende Beğen Yorum Yap
Bankadan kredi faiziyle ev-araba alma meselesinde bir Müslüman olarak içimden geçenleri rahat ve samimi bir halde anlatmak isterim:
Bugün bir ailenin averaj değerde bir ev ve bir otomobil sahibi olmasının onlar için bir lüks değil, zaruri bir gereksinim olduğu kanaatindeyim.
Bir aile kiralarda sürünmek ve çoluk çocuğunu otogarlarda rezil etmek mecburiyetinde bırakılmamalı. Bu şekilde bir yaşamı bizzat yaşadım, yaşıyorum, o yüzden oldukça iyi biliyorum. Her ailenin ne olursa olsun bir evi ve bir otomobili olmalı. BUNLAR ZENGİNLİK ALAMETİ DEĞİL!
Eğer bunu maaşlarıyla, miras kanalıyla yada öteki helal yollardan biriyle elde edemiyorlarsa o vakit en mantıklı ve en sistemli yol olan kredi çekmelerinde herhangi bir beis olmamalı. Zira zaruretler kati olan haramları dahi mubah kılarken kredi bu durumda niçin caiz olmasın?!
Evet, paracı sisteme kökten karşıyız, kapitalizmde insan değersizleştiriliyor ve sömürülüyor, bunlara katılıyorum. Sadece bu sistemde yaşamak zorundayız. Bu yaşamın en zaruri gereksinimlerinden biri de bir ev ve bir otomobildir!
Sen kirada otursan, otobüse binsen de kapitalizm seni sömürecek. Kirada oturunca, otobüse binince kapitalizmden kurtulduğunu mu zannediyorsun?!
Köyde yaşasan da kapitalizmin kölesi olacaksın! Bu kaçamadığımız bir sistem. Ve bununla yaşamda kalmış olarak savaşım etmek zorundayız.
Hocaları idrak etmek güç hakkaten. Bir tanesi para biriktirerek ev alın, diyor! Bugün çift maaş para biriktirse bir işgören ailesi, yirmi yıl sonrasında dahi ev alamaz! Diğeri, kirada oturun diyor! Bunu diyen hocanın apartmanı var, dairesinin bir odasına elli şahıs sıkışmadan sığabiliyor! Bir diğeri, bankanın önünden bile geçmeyin, diyor. Bunu diyen hocamızın kitaplarını internetten banka kartıyla alıyoruz! Parayı zarfa koyup denize bırakmıyoruz sonuçta! Ötekinin iki-üç evi iki üç hanımı var! Biz babadan zenginiz! diyor. Biz babadan da fakiriz o vakit ne olacak?!
Eskiden hocalar kendileri azametle yaşarken halka yaşayabilecekleri standartlarda fetvalar verirlerdi. Şimdi kendileri lüks-şatafat içinde yaşayanların halka yoksulluk edebiyatı satmalarını kabul edemiyorum! Bu hocalık değil!
Kur’an bizlere, “Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin.” buyuruyor! Enflasyon oranın dengi yada altındaki, ödeme koşulları tertipli ve tamamıyla halkın lehine olan bir kredi bu ayetin kapsamına iyi mi girebilir ki?! Besbelli ki burada tefecilik yasaklanıyor!
Faiz, karşıdaki kişiye ödeyemeyeceği ve bu yüzden de tutsak duruma düşeceği durumlarda kısaca tefecilikte yasaklanmıştır. Nitekim o dönemdeki tüm faiz meseleleri bu şekildedir. İnsanları borçlandırırlar, sonunda da mallarına ve hatta her şeylerine el koyarlar! Kısaca tefecilik!
Bazı ev alma şekilleri var, kura ile belirleniyor, onlarda ilk çıkan olursanız iyi, ilkin evi alıyorsunuz sonrasında zaman içinde ödüyorsunuz sadece üç-beş yıl sonrasında çıkarsa fazlaca fena bu sebeple paran da enflasyonda eriyor ve aslına bakarsan ev de alamıyorsun!
Bir de Müslüman bankaları var! Ben ilk kredi çekip otomobil almak istediğimde, kat kat fazla faiz istemelerine karşın bu bankalardan birisine gittim ve sürpriz! Adamlar asla kredi çekmediğim için bana kredi vermediler! Şu sebeple güvenilir olmayan müşteriymişim! Asla faize bulaşmamışım! İyi de siz aslına bakarsan faize bulaşılmasın diye bu sistemi kurmadınız mı, diye soruyorum yanıt yok! Bankanın Müslümanı da bu kadar oluyor demek ki!
Rasûlullah’ın en fazlaca dikkatimi çeken uygulaması şudur: Alternatifini oluşturmadığı hiçbir yaşamsal meselede yasak koymaz. Ilkin helal yollar açar, insanlara bu şekilde de yaşayabilirsiniz, der sonrasında ötekini yasaklar. Öyleyse ilkin insanlara ev-araba sahibi olmaları için yol açın! Değişik fakat en azından banka denginde alternatifler sunun ondan sonrasında krediye bulaşmalarını yasaklayın. Aksi halde yaşamın gerçekleri altında ezilirsiniz. Nitekim ne kadar yasak koysanız da insanoğlu kredi çekmekten geri durmuyorlar, durmayacaklar da! En fazla “Tanrı affetsin!” deyip geçiştirecekler. Âlim, yaşamın içinden olmalı, yaşamı bilmeli, akıllı olup insanların önünü açmalı. Yoksa oturmuş olduğu yerden ahkam keseni artık kimse takmıyor, takmayacak!